13 Ocak 2009 Salı

52 yıllık bir çınar Prof. Dr. İsa Kayacan
Alaeddin İKİCAN

Adını belki birçok yayın organında, şiirsel etkinliklerde duymuşsunuz,görmüşsünüzdür.Ama onu tanımanın farklılığını hissettiniz mi bilmiyorum.Ben ilk kez Prof. Dr İsa Kayacan üstadımı geçen yıl Aantalya 4 ncü Şairler şöleninde tanıdım.Daha sonra iletişimlerimiz üzerine bu yıl ki 5 nci Antalya Şairler Şöleninde yine beraberdik.Gerçekten 52 yılını kültür ve basın hayatında dolu dolu yaşayan,bu yaşadıklarından edindiği tecrübeleri zevkle paylaşmaya gayret eden,eleştiriye açık olan kişilere rahat tavırlarla ve acımasızca, ama yapıcı eleştirilerine kızmaktan öteye memnuniyet duyarak,eleştirilerini değerlendirerek eserlerine güç katan,teşvik olan ve bu eleştirileri için kendisine vefa duyan kişilerden biriyim.
Kültür yaşamında ve yayın hayatında 52 yılını dolu dolu yaşayan,bu doğrultuda bir çok başarıyı yakalayan,125 kitap yayınlayan Üstadımız Anadolu basını tarafından bir çok İl’de fahri hemşehri sayılmış ve yılın yazarı seçilmiş,on bir Bakanla birlikte çalışmış, Ece Sanat Dergisini çıkararak,Ece haber ajansını kurmuş,yazı fabrikatörü ilan edilerek onbinlerce şairi tanıtmış ve sayısız kitabı inceleyip okuyarak yorumlarda bulunmuştur.İnsan sevgisini ve genel olarak duygu selini tiyatro’dan romana,şiirden masala yazdığı kitaplarında işlemiştir.
Prof. Dr İsa Kayacan Üstadımız benim gibi kitaplarını yorumladığı incelediği eser sahiplerinden bir tek şey istediğini sezinliyorum.Sadece ve sadece yapmamız gereken, insan olduğumuzu vurgulayan vefa duygusu istiyor.Bir toplantısında dile getirdiği gibi Kitaplarını kelime kelime okuyarak zaman ve emek harcadığım bazı eser sahipleri için yaptığım yorum ve yazdığım yazılardan sonra eski saygı ve iletisimi görememenin hüznünü yaşadığını ifade etmesi,kendisine sonuna kadar hak verdiğim bir duygu olmuştur.İnsanlar sadece menfaatleri uğruna bir kişiden yararlanabiliyorsa ve işleri bittikten sonra bu kişi ile sevgi ve saygı iletişimi zedelenebiliyorsa ben Sayın üstadımın bu sözüne sonuna kadar katılıyorum.Böyle Beyefendi gerçekten şiire kültüre basın ve yayına kendini adamış,tüm zamanını bu konulara harcamış kaç kişi kaldı ülkemizde. Bunları değerlendirmek zorundayız.Bir kültür adamı olarak yada bir insan olarak.
Prof.Dr İsa Kayacan’ın kimliğine bakacak olursak, Şusiyad Başkanı Sayın Hikmet Okuyar’dan bana gelen ve Emine Sevinç Öksüzoğlu’nun kaleminden yayınlanan bir mailde gördüğüm kadarıyla, “Hasan Hüseyin ile Güldali’nin çocukları olarak 20.09.1943 tarihinde Burdur İli Tefenni ilçesi Ece Köyünde dünyaya geldi. İlkokulu köyünde Liseyi Ankara’da ve Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Halkla İlişkiler bölümünden mezun olarak yüksek öğrenimini bitirdi.İlk şiiri Nisan 1956 da, ilk yazısı 24.01.1961 de yayımlandı. Tercüman, Zafer,Son Havadis,Adalet,Tasvir,Yenigün,Hür Anadolu,yeni Tanin,Gündem,Bugün,Ortadoğu,Hergün,Başkent,Ankara Ticaret gazeteleri başta olmak üzere değişik gazetelerde çalıştı.
Bugün kapanmış olan Anadolu gazeteleri dahil 3450 gazete ve dergide 40 bin 350 makalesi yayımlandı. 34.340 kitap,dergi ve gazete tanıtımı yaptı. İsa Kayacan imzası dışında Mehmet İsa, Ç.Ese Moralıoğlu, İshak Tefennili, Mehmet İsa Kayaoğlu, Can Kaya, Çiloğlu ve Kaya Burdurlugil imzalarıylada yazıları vardır. Prof. Dr. İsa Kayacan görevli ve davetli olarak f.Almanya,Belçika,Hollanda,İtalya ve Fransa’ya gitti.Ayrıca Somali’ye giderek incelemelerde bulundu ve “Somali’de Gördüklerim” isimli bir kitap yayınladı.
Çeşitli kuruluşlardan 209 plaket, 220 onur,şeref,teşekkür ve takdir belgesi,ayrıca “Basında 25 yılın Şeref Ödülü,3 kez MPM Verimliliğe Katkı Ödülü ile Türk Folkloruna Hizmet Ödülü aldı.Bakanlıklar arası “En Çalışkan ve Başarılı Basın Danışmanı”, Anadolu Basınının Fahri Hemşehrisi ve 4 kez Yılın Yazarı seçildi.
Yayın yoluyla hizmetleri nedeniyle Burdur İl Merkezinde Belediye Meclisinin 8.6.2000 tarih ve 2000/31 Sayılı kararıyla ,Fevzi Çakmak Mahallesindeki bir caddeye “İsa Kayacan Caddesi”adı verildi. Tefenni Belediye Meclisinin 06.06.2000 tarih ve 16 Sayılı kararıyla ,Pazar Mahallesi Atatürk Caddesine bağlı olan yola “İsa Kayacan Sokağı” adı verildi.
Türk edebiyatının ve Türk dünyasının önemli isimlerinden olan İsa Kayacan beyefendi doğduğu köyü kütüphane kazandırarak önemli bir hizmete daha imza atmış oldu. “Ece Köyü Prof. Dr.İsa Kayacan Kütüphanesi” 7635 kitap,ansiklopedi,antoloji ve dergiyle hizmete açıldı.İsa Kayacan’ın Burdur ağırlıklı olmak üzere yurt içi ve yurt dışındaki değişik kuruluşlara bağışladığı kitap sayısı toplamı 28.895 e ulaştı.”
Bölgemizde de birçok yerel gazete olmak üzere,birçok gazetede yayınları çıkan
Üstad Prof. Dr. İsa Kayacan’ı yorumlamak aşa bana düşmez.Ancak tanımaktan büyük mutluluk duyduğum mütevazi,samimi ve bilge bir kişiliğe sahip bu kişiyi sizlerinde biraz olsun kaleme aldığım kadarıyla tanımanızı sağlamak istedim.Umarım yararı olmuştur.Bizlerinde imkan buldukça gayret etmeye çalıştığımız şiir ve yazı hayatında kendilerinden örnek alacağımız,tecrübelerinden istifade edebileceğimiz pek çok konu vardır.Bildiklerini paylaşmaktan mutluluk duyan üstadımızın yeterki zamanı olsun,ortamı doğsun,her zaman her yerde kültür,edebiyat,şiir denen yerlerde kendisinden istifade etmek bizler için bir ihtiyaçtır.mutluluktur. Yazımı İsa Kayacan’ın bir şiiri ile noktalamak istiyorum.Sağlacakla kalın.Herşey gönlünüzce olsun.
BİZ NELER BİLİRİZ
Biz yıkık değirmenlerde
Çok un öğüttük.
Çarkın
Dönüp dönmediğini
Biliriz.
Saçlarımız
Aşk-sevda yolunda ağardı.
Bir hanımın
Sevip-sevmediğini
Biliriz.
Issız ovalardaki
Telgraf direkleri
Bizi tanır.
Bir yolcunun
Gelip-gelmediğini
Biliriz.

Hiç yorum yok: