23 Ocak 2009 Cuma

Bestelenen “Biri var”
adlı şiirim seslendirildi
Prof. Dr. İSA KAYACAN
Başkent Ankara’da, öteki yerleşim birimlerimizde, musikimize hizmet eden kuruluş ve kişiler var. Bunların başında, şair, yazar ve araştırmacı TSM alanındaki çalışmalarıyla da dikkat çeken “Sevgi Kültürevi”nin sahibi Ahmet Sevgi geliyor.
18 Ocak 2009 tarihinde kısa adı TÜMEK olan, Türk Musikisi Eğitim ve Kültür Derneği salonunda (Sümer–1 Sk. No: 16–18 Ankara) adresinde, müzisyenlerin ve bestekârların katıldığı bir müzik ziyafetinde bestelerin seslendirildiği gönül ve kültür adamı, sanat ve edebiyatımızın dostu eskimeyen Bakanlarımızdan Ali Nail Erdem’in başkanlığında, Özgen Gürbüz, Ali Şenozan, Kadri Şarman gibi bestekârların ve Emre Aygen, Derya Tunç, Mehmet Çağlaroğlu, Şenol Dinleyen, Nesrin Ersipahi gibi müzisyenlerin katılımıyla ayrı bir anlam kazanan “Şiir ve Müsiki-4”ün Ahmet Sevgi’nin titiz, ciddi ve yorulmak bilmeyen çalışmalarıyla gerçekleştirildiğini kaydedeyim teşekkür, tebrik ve saygılarımı sunayım efendim.
Ali Nail Erdem’in, sanatın yücelliğinde, musikinin ön planda bulunduğunu musikinin yaşanan devirlerin izlerini taşıması bakımından önemli olduğunu, musikimizin bize has olan özelliklerinin bulunduğunu hatırlatmasından sonra, repertuarda bulunanların seslendirilmesine geçildi.
Şeyh Galip, Sultan Aziz Han, Vecdi Bingöl, Cahit Sıtkı Tarancı, Dr. Bekir Mutlu, Uğur Gür, Cevdet Aslangül, Abdullah Satoğlu, Yahya Akengin, Ahmet Sevgi ve Dr. İsa Kayacan’ın sözlerini yazdıkları, Sadettin Kaynak, Sultan Abdülaziz Han, Kadri Şençalar, Münir Nurettin Selçuk, Kadri Şarman, H. Özgen Gürbüz, Ferit Sıdal, Bilge Özgen, Ali Şenoczan, Fethi Karamahmutoğlu, İsmet Değer’in besteleri seslendirildi.
Ahmet Sevgi’nin büyük emek ve gayretle hazırladığı “Bir doktora tezi” haline gelen, 70 sayfalık fotoğrafların, beste sözlerinin, notalarının detaylı olarak verildiği dökümanın 61 nci sayfasında sözleri bana ait olan “Biri var” adlı ve İsmet Değer tarafından bestelenen Kurdi fantezi olarak, usulü: düyek, açıklamasıyla verilen bestenin notası 61 nci sayfada, arkasında bendenizin bir ansiklopediden alınan biyografim ve 63 ncü sayfada bestekâr İsmet Değer’in biyografi ve fotoğrafı yer alıyor. Biri var, adıyla bestelenen şiirim:

*

Beni düşünen biri var,
Onunla gönlüm ferahlar,
Sıralanan sevgilerde,
Beni düşünen biri var.
*
Dünyamı tamir edecek,
Sevgi, mutluluk verecek,
Hep gülecek, güldürecek,
Beni düşünen biri var.
*
Penceren aralık kalsın,
Dua ve sevgim ulaşsın,
Sana mutluluk bulaşsın,
Diye çağıran bir var.

*
Bu sözlerimi Kürdi Fantezi olarak, düyek usulünde besteleyen İsmet Değer:
-1944 yılında Çanakkale-Ayvacık’ta doğdu. İstanbul Basın-Yayın Yüksek Okulundan mezun olduktan sonra, Hürriyet Haber Ajansında çalıştı sonra TRT’ye geçti. Diyarbakır Radyosu ve Genel Müdürlük Müzik Dairesinde uzman olarak görev yaptı. Bestelerinin büyük bir bölümü TRT Denetleme kurulundan geçen, “Ömür boyu tatmadım”, “Bir mendil ki sallanır”, “Yüreğinin götürdüğü yere git”, “Sevgi döktüm yollarına” gibi pek çok bestesi bulunan İsmet Değer 2007 yılında TRT’den emekli oldu. Halen “ud dersleri” veriyor.
GÜNÜN SÖZLERİ:
Bazı bestekârlar, hatır için beste yapıyor, şiirdeki, duygu, mana, anlam zenginliği aranmıyor. Bu anlayış ve besteler musikimize zarar veriyor. Kaleme alınan şiirler, “bestelenecek” diye yazılmaz. Bestekârlar uygun görürlerse bestelenir. “Söz yazarlığı” diye de bir meslek yoktur, şairlik vardır. (Ortak görüş)
1-Bir ülkedeki kültürü ortadan kaldırsanız, fabrikalarının sayısı o milleti ayakta tutamaz (Ali Naili Erdem),
2-Sanatın içine maddiyat girince, duygusall›ktan ayrılındı. Radyo’daki sevgi ve saygı müessesesi hep işler (Ali Şenozan)
3-Kültürümüzün içinde önemli bir yeri olan musikimize hizmet, herkesin görevi ve sorumluluğu olmalıdır. (Ahmet Sevgi)
***
Bir sempozyumun ardından
Prof. Dr. İSA KAYACAN
Merkezi Ankara’da bulunan, Cumhuriyet Kültür ve Tanıtım Vakfı, geride bıraktığımız Aralık ayının son günlerinden, 27 Aralık 2008 tarihinde, Kıbrıs Türk Kültür Derneği Salonunda “Türkiye, KKTC, Azerbaycan, tarih-kültür ve ekonomi” konulu bir sempozyum düzenledi.
“Kıbrıs için, sivil toplum işbirliği hareketi “olarak adlandırılan sempozyum iki oturum halinde gerçekleştirildi. Açılış konuşmaları, Oktay Sanan, Ahmet Göksan ve Prof. Dr. Anıl Çeçen tarafından yapıldı.
İlk oturumun başkanları; Prof. Dr. Tuncer Gülensoy ve Prof. Dr. Mehmet Musaoğlu’ydu. Bu bölümde konuşanlar, bildiri sundular;
-Prof. Dr. Elçin Eskenderzade, Prof. Dr. Taciser Onuk, Salih Turhan, Dr. Yaşar Kalafat, Prof. Dr. Anıl Çeçen, Prof. Dr. Ata Atun’dur.
Öğleden sonraki ikinci oturumun Başkanları; Prof. Dr. Elçin İskenderzade, Dr. Yaşar Kalafat, Bildiri sunanlar; Prof. Dr. Tuncer Gülensoy, Prof. Dr. Mehman Musaoğlu, Dr. İsa Kayacan, Gülağ Öz, Ahmet Göksan, Hayrettin İvgin’di.
İlk oturumun sonunda değerlendirme oturumu yapıldı. Prof. Dr. Tuncer Gülensoy, Hayrettin İvgin, Dr. Yaşar Kalafat, Prof. Dr. Elçin İskenderzade, Prof. Dr. Taciser Onuk değerlendirmelerde bulundular. Kapanış konuşmaları da Oktay Sanan ve Ahmet Göksan tarafından gerçekleştirildi.
“Kıbrıstaki Türkler, umud yorgunudur. Kıbrısta ve Türkiye’de insanlar diri tutulmalıdır/Dış Türkler Bakanlığı kurulmalıdır” şeklindeki görüşlerle, “Dünyanın neresinde Türk varsa ellerimizi uzatmalı ve kucaklaşmalıyız” görüşleri sempozyumun üzerine konulan, damga olarak vurulanlar olarak görüldü.
Bu sempozyum vesilesiyle öğrendiğimiz önemli bir proje var: “İlk hedef yeni Akdeniz” Yani; “Cumhuriyet Kültür ve Tanıtım Vakfı’nın ilk hedefi yine Akdeniz”.
Kurtuluş, güvenlik ve gelecek için dün olduğu gibi, bugün ve yarın da “ilk hedef yine Akdeniz” olarak görünüyor. Proje bu hedef doğrultusunda toplumsal, kültürel ve ekonomik bir “ilerleme” projesi olarak karşımıza çıkıyor.
Bu arada, Oktay Sanan imzalı “Atatürkiye” adlı kitap, Cumhuriyet Vakfı yayınlarının 2 ncisi olarak günyüzü görmüş efendim.
BENDENİZ
“Türkiye, KKTC, Azerbaycan, tarih-kültür ve ekonomi” konulu sempozyuma sunduğum bildiride;
Kıbrıs’tan bana karşı ilk ses, şair, yazar ve eğitimci İlter Veziroğlu tarafından 1960’lı yılların başında geldi. Azerbaycan’dan ise, 1992 yılında yayınladığım ve yüzüncü kitabım olan, “dalya” dediğim “Orta Asya Türk Cumhuriyetleri” adlı kitabımla gelen dolaylı seslerdi.
Sonra, Doç. Dr. Tamilla Aliyeva Abbashanlı, Prof. Dr. Elçin İskenderzade Vektor Neşirler Evi’yle önemli işler görüyor. Prof. Celil Nagıyev ve giderek artan, şair, yazar dostlarımız sayılabiliyor. Azerbaycan çıkışlı 1500’ün üzerinde makale yazıp yayınladım “Dünyanın neresinde Türk varsa ellerimizi uzatmalı, kucaklaşmalıyız” görüşümden hareket ettim
KATILIM BELGESİ
Cumhuriyet Kültür ve Tanıtım Vakfı, Katılım Belgesi: Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla 27-28 Aralık 2008 tarihlerinde Ankara’da düzenlediğimiz ve “Kıbrıs için Sivil İşbirliği” amacına yönelik, “Türkiye-KKTC-Azerbaycan Tarih-Kültür ve Ekonomi Sempozyumu”na katılım ve katkılarından dolayı sayın Dr. İsa Kayacan’a teşekkür eder, çalışmalarında başarılar dileriz. (27 Aralık 2008, Oktay Sanan, Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı).
GÜNÜN HABERİ:
01 Kasım 2008 tarihinde hizmete açılan, Burdur İli, Tefenni İçesi, Ece Köyü’ndeki “Prof. Dr. İsa Kayacan Kütüphanesi”ne 17 koli daha kitap ve derginin gönderilmesiyle, anılan kütüphanedeki kitap ve dergi sayısı 8 bin 07’ye ulaştı.
***
Makedonya Türklerinin sesi:
Yeni Balkan gazetesi
Prof. Dr. İSA KAYACAN
Gazeteler, dergiler, yayın organları. Hele yurtdışından gelenler olursa, ilgimizin doruğuna çıkarak, sayfalarında gezme aceleciliğimiz oluyor. Şahsen ben bu duygu ve düşünceler içine giriyorum.
Yıllard›r söylediğim bir cümle, görüş, ifade edişim var:
-“Dünyanın neresinde Türk varsa, ellerimizi uzatmal›, kucaklaşmal›y›z.”
Hareket noktam, bu görüşüm, bu görüş çıkış noktam.
Geçenlerde, Ankara’daki bir ödül töreninde bana ulaşan, ulaştırılan bir gazete vardı. Adı: Makedonya Türklerinin Sesi: Yeni Balkan.
Bu gazete, normal boyutlu 16 sayfa. Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni: Mürteza Suluoca. Yayın kurulunda altı isim ve imza var. Gazetenin Kosova ve Batı Trakya temsilcileri bulunuyor. İrtibat tlf: 00389(0)71913331, şeklinde kaydediliyor.
Gazetenin sayfalarına dönüyorum: İlk sayfada manşet niteliğinde, ağ›rlıklı olan haberlerin verilişi, fotoğraflarla zenginleştirilişi. iç sayfalarda yer alan bazı haberlerin anonsları. Buradan, yani birinci sayfadan bazı başl›klar:
- İsrail, acımasızca çocukları vurmaya devam ediyor/Gelecek ğitimdedir/Eğitim Türk Dili ve Edebiyatı bölümü Yahya Kemal’i andı/Avrupa Birliği Para Fonu 200 bin Euro maddi destek sağlayacak/Kameri Takvimin birinci ayı vd.
Makale yazar› olarak iç sayfalardaki köşelerinden okuyucular›yla merhabalaşanlar var. Bunların yazılarından bazı cümleler vermek istiyorum bu kez:
- Bugün halâ Makedonya’da Alaturka ve alafranga ikilemi yaşanmakta (Alev Süleyman)
- Geçen saldırılarda bir grup Makedonya’da İsrail’i protesto etmişti (Mürteza Sülooca)
- Azerbaycanlıları Özerk Cumhuriyet kurmaya iten sebep, Türk dünyasının her yerinde olduğu gibi varlıklarının yok edilmesine, hayatlarına kast edilmesine karflı başkaldırıdır. (Abdullah Uluyurt),
- 2008 yılında Struga Şiir Akşamlarında Türk Şiiri, Türkiye’den ve KKTC’den gelen şairlerle temsil edildi (Fahri Ali),
- Aşure ayı gelince çok kez aşure ikram etmesinler diye eş dostun evlerini ziyaret etmekten bile kaçınıyorum (Fahri Kaya),
- Eğer anne sütü yetersiz ise, bebeğinize demirle güçlendirilmiş mamalar verin (Dr. Beycan ilyas)
Altıncı yayın yılı içinde olan “Yeni Balkan” Gazetesinin 05 Ocak 2009 tarih ve 238 nci sayısıydı, sayfalarında gezdiğim gazete.
Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı -TİKA Üsküp Program Koordinatörü Ali Maskan’la yapılan bir söyleşinin de yeraldığı ve bu anonsun gazete logosu altından verildiğini hat›rlatt›ktan sonra, bir sanat ve edebiyat adamı, kalemi olduğunu anladığımız Fahri Ali’nin “Kış oyunu” başlıkl› (sayfa 14) fliirinden iki dörtlük verelim efendim:
Kışın tatlı neşesi ,
Yağan karlarla başlar,
Kışın acı havası,
Gelen soğukla başlar…
*
Eh ne güzel çocuklar,
Bir arada oynarlar,
Buz dede ile birlikte,
Kışı selâmlarlar..
GÜNÜN HABERİ:
01 Kasım 2008 tarihinde hizmete açılan, Burdur İli, Tefenni İçesi, Ece Köyü’ndeki “Prof. Dr. İsa Kayacan Kütüphanesi”ne 17 koli daha kitap ve derginin gönderilmesiyle, anılan kütüphanedeki kitap ve dergi sayısı 8 bin 07’ye ulaştı.
***
Adil Şirin’in Laçın Şikestesi
Prof. Dr. İSA KAYACAN
Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de faaliyet gösteren, Prof. Dr. Elçin İskenderzade’nin genel koordinatörlüğünde yayın yapan Vektor Neşirlerevi’nin birbiri ardına gelen yayınlarından bir yenisi, Adil Şirin imzalı “Laçın Şikestesi” adlı şiir kitabı.
Uzunca şiirli anlatımlar da dikkat çekiyor kitabın arkasında..
196 sayfayla günyüzü görmüş.
Redaktör ve önsözün müellifi: Prof. Dr. Elçin İskenderzade, önsözünün bir yerinde:
-“Adil Şirinin bütün şiirleri her yerde ve her zaman senet sınağından üzüağ çıkan ve ebedi olarak üzüağ çıkacak şiirlerdir”” diyor.
Kitabın ilk şiiri “Bilirsen mi?” başlığıyla 5 nci sayfada yeralıyor..
Bu şiirin ilk bölümü şöyle efendim:
Her şey arkada galdı,
Bilirsen mi, neler oldu?
Ayrılık illerinde,
Sana vaat ettiğim güzel rüyalar,
Ilgımlar gibi savrulur,
Ömrün semum yellerinde.
İlk anda, Azeri Türkçesiyle, Türkiye Türkçesi arasında bazı farklılıklar olduğu görülüyor gibiysede, bu farklılık önemli anlaşılmazlık tablosu ortaya koymuyor.
Adil Şirin şiirlerinin bazılarının başlıklarını koymamış.. Bir yıldızla ayırımlaştırmış, belirginleştirmiş.
Prof. Dr. Elçin İskenderzade hocaya ithaf ettiği şiir 24 ncü sayfada karşımıza çıkıyor. Dört ayrı dörtlükten meydana gelen “Özüm burada, deli gönlüm uzakta” başlığı altındaki anlatımların ilk dörtlüğü;
Kaderim ne ise ona razıyım,
Tek sen ganad ver, gana razıyım,
Anamın alnında gara yazıyam
Özüm burada, deli gönlüm uzakta.
Şiirlerin tamamına yakını hece vezniyle şekillendirilmiş, ortaya konulmuş. Görünen o ki Adil Şirin, şiirlerinin konu seçiminde, işlenişinde, belirli bir süre dinlendirdikten sonra, okuyucularının beğeni veya eleştirileriyle takdir topluyor, alkışlanıyor. Sayfa 98’de yeralan “Yalnızlık” adlı başlıklı şiiri vermek istediğimiz örneklerdendir efendim. Bir dörtlüğü bu şiirin:
Bu hazin yaz gecesi,
Seni düşünmek ağır,
Rüyamda hatıramın,
Gözlerinden yaş akıyor.
Adil Şirin: 1955 yılında Laçın Rayonunda dünyaya geldi. 1972 yılında şiirleri, denemeleri yayınlanmaya başladı.
Respublikanın bir sıra gazete ve dergilerinde sorumluluk taşıyan görevlerde bulundu.. Şahmar Ekberzade ve Nazım Hikmet adına düzenlenen yarışmalarda dereceler alan Adil Şirin, Türk Dünyası Araştırmaları Beynelhalk Elmler Akademiyasının Fahri Doktorudur. “Kızıl Yıldız” ödülünün de sahiplerindendir.
GÜNÜN SÖZÜ:
Prof. Dr. Elçin İskenderzade, tez tez konuğu olduğu Avrupa ve Dünya ülkelerinde, Azerbaycan kültürünü değişik yönleriyle anlatmakta ve kültürel köprü olma başarısının bayrağını yükseklerde dalgalandırmaktadır (İK).
***
Kadir Yavuz’un iki kitabı
Prof. Dr. İSA KAYACAN
Isparta ilimiz merkezinde yaşayan, yayınlanmış pek çok kitabı bulunan Kadir Yavuz’un iki kitabı, şair-yazar Fatma Uçarlar’ın 10.01.2009 tarihinde Isparta’da düzenlediği “imza günü” pardon imza şöleni vesilesiyle gittiğim toplantı salonunda bana ulaştırılanlardı bunlar:
HARMAN
Kadir Yavuz’un denemelerinden oluşuyor. 300 sayfayla Ocak 2008’de günyüzü görmüş. İlk sayfalarda birkaç şiir, şiirli anlatım. Sonra denemeler bölümünün başlayışı. Bu şiirli bölüm dediğimiz, Murat Yüksel’in manzum anlatımla, Kadir Yavuz’dan sözediş bölümü olarak görmeli, böyle nakletmeliyiz.
Gazeteci, yazar ve şair olan Kadir Yavuz’un uzunca bir sunuşu, bir kapak yazısı var ilk sayfalarda:
- “İnsan olduğumuzu unuttuk. Dostlarımızı, akrabalarımızı unuttuk. Teknoloji bizleri metale çevirdi” hemen üst satırlarda sözettiği, sunuş ve kapak yazısından iki cümleydi bunlar.
- Toplum yapısı bizim ki kadar değişken bir millet görülmemiştir(S.134),
- Akşam üzeriydi. İş yerinden çıkmış, istasyon caddesinden aşağı doğru ufak ufak yürüyordum (S.135)
Bu cümlelerden hareket ettiğimizde, Kadir Yavuz’un denemelerinin toplumumuz içinden seçilen ve işlenilen konular olduğunu ve anlatım biçiminin, yumuşak ve netlik içinde bulunduğunu hemen anlarız.
KÖPRÜ
Kadir Yavuz’un bir başka deneme kitabı. 280 sayfalık Köprü. İçindekiler bölümü, bölümleri sayfalara aktarılırken başlıkların karşılarına bulundukları sayfa numaraları unutulmuş. Her yayında ufak –Tefek hata ve eksiklerin olması doğaldır.
Sunuş yine, araştırmacı-yazar-şair Murat Yüksel’e ait. Aynı yolla, aynı anlatımla. Yani manzum anlatımla demek istiyoruz efendim. Kitabın adı olan ara başlık altından:
Kadir Yavuz “Köprü” dedi kitabı,
Düşünelim, ne demektir acaba?
*
Akıl ve kalp, fikir ve his köprüsü,
Gönül sofrasının çiçeği süsü.
Birbirimizi anlayabilsek, tüm sorunlarımızın çözüleceği gerçeğinden hareket ederek ortaya koyduğu denemelerinin özellik ve güzelliklerini bu kitapda rastlıyoruz Kadir Yavuz’un..
Tebriklerimi, sevgi ve saygılarımı sunuyorum efendim.
Kadir Yavuz: 1954 yılında Elazığ’da doğdu. Diyarbakır Eğitim Enstitüsünden mezun olan Kadir Yavuz, Kars lisesinde edebiyat öğretmenliği yaptı. 2002 yılına kadar 27 yıl Elazığ’da ticaretle uğraştı. Final Dershanelerinde Müdür Yardımcısı olarak çalıştı. Lise yıllarında şiir ve yazıları yerel gazetelerde yayınlandı. Şu anda Ispartada yaşayan Kadir Yavuz, bu ilimizde şiir ve yazı hayatına hız verdi. Bu ilimizdeki gazetelerde değişik konulardaki yazılarıyla dikkat çekti. Kadir Yavuz’un yayınlanmış pek çok kitabı bulunuyor.
HOCAM İSA KAYACAN’a
Yıllardır, gönlümüzde taht kuran
Yüreği ve kalemiyle önde duran,
Asırlar boyu tarihte kalacak olan,
Altın harflerle kalbimize yazılan,
İsa Kayacan’dır, İsa Kayacan.
Hacer GEZER (Alanya, Temmuz 2008)
GÜNÜN HABERİ:
01 Kasım 2008 tarihinde hizmete açılan, Burdur İli, Tefenni İçesi, Ece Köyü’ndeki “Prof. Dr. İsa Kayacan Kütüphanesi”ne 17 koli daha kitap ve derginin gönderilmesiyle, anılan kütüphanedeki kitap ve dergi sayısı 8 bin 07’ye ulaştı.
***
Bir ümid harıbülbül
Prof. Dr. İSA KAYACAN
Başlığımız bir kitab olarak bize ulaştı, karşımıza çıktı.
Azerbaycan’ın Başkenti Bakü’de faaliyet gösteren, son aylarda yayınladığı kitaplarla dikkat çeken “Vektor” Neşirlerevi’nin bir yayını. Bu yayınevinin sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Elçin İskenderzade’nin şiirlerinin bir araya getirildiği bir kitap bu efendim.
Kitabın redaktörü ve önsözünün müellefi: Prof. Dr. Nizami Caferov. Cildin ressamı: Dr.Zeynel Beksaç (Kosova).
Nizami Caferov, önsözünün bir yerinde: “Elçinin istedadı halal istedaddır,
Elçin’in sesi bağdan gelir” diyor.
Bir Ümid Harıbülbül, adlı kitap:
-Sevdalı beyaz dualar, Üreyimin sevda türküleri, Ülkeler insanlar sevdalar, çerçevesiz resimler… bölümlerinden meydana geliyor.
Bölümlerin, daha doğrusu bölüm yazılarının hemen arkasındaki sayfalarda, ressamların değişik çalışmalarından örnekler verilmiş, yerleştirilmiş. Kitabın sonunda da, çoğunluğu, daha doğrusu ağırlıklı bölümü Azerbaycan çıkışlı olmak üzere bazı isim ve imzaların Elçin İskenderzade hakkında ortaya koyduğu görüşlerden örnekler verilmiş, cümleler ve isimler itibariyle.
Şiirlerin yazılış tarihleri veya yılları da alt kısımlardaki yerlerinden bizimle selamlaşmakta..
Dokuzuncu sayfada ve kitabın ilk şiiri, daha doğrusu ilk bölümün ilk şiiri: Beyaz meleğin gece duası, adıyla karşımıza çıkmakta. İlk dörtlüğü bu şiirin:
-Bilmiyorum sinemde ürekdi, nedi,
Köksümde döyünen çiçekdi, nedi,
Geceler yukuma haram gatıram,
Geceler ruhumda bir behanedi.
Elçin iskenderzade hakkında yazılanlardan bazı cümleler nakletmek istiyorum:
1- Azerbaycan edebiyatının dünyada tebliğ edilmesinde, Türk dilli halkların tanınmış yazıcılarının eserlerinin ve özlerinin Azerbaycan okuyucularına tanıtılmasında Elçin İskenderzade’nin misilsiz hizmetleri var (Anar),
2- Profesör Elçin İskenderzade’nin Kırımtatar halkına ve şahsen bana gösterdiği büyük sevgi ve saygıyı gördükten sonra, apardığımız mücadelenin ne kadar şerefli ve gerekli olduğuna bir daha yürekten inandım (Mustafa Kırımoğlu)
3- Elçin İskenderzade, dünyanın görünen ve görünmeyen tarafının şiirlerini yazıyor (Adil Mirseyid)
4- Elçin İskenderzade her şeyden önce büyük bir Türkdür ve büyük bir Türk milliyetçisidir (Dr. Özgen Keskin),
5- Şiirlerini zevkle okuduğum Elçin İskenderzade, bana bizim milli edebiyat şairlerimizden Mehmet Emin Yurdakul ile Faruk Nafız Çamlıbeli hatırlattı (Yavuz Bülent Bakiler)
6- Umarım ki, Türk Dünyasının Elçin İskenderzade gibi, nadir istidatlar bizim başaramadıklarımızı, lakin arzuladıklarımızı şerefle hayata geçirecekler (İhsan Doğramacı)
7- Prof. Dr. Elçin İskenderzade’nin Türk medeniyeti ve edebiyatı için gördüğü işlerin kesinlikle alternatifi yoktur (Prof. Dr. Levent Seçer)
GÜNÜN HABERİ:
01 Kasım 2008 tarihinde hizmete açılan, Burdur İli, Tefenni İçesi, Ece Köyü’ndeki “Prof. Dr. İsa Kayacan Kütüphanesi”ne 17 koli daha kitap ve derginin gönderilmesiyle, anılan kütüphanedeki kitap ve dergi sayısı 8 bin 07’ye ulaştı.

Hiç yorum yok: