7 Temmuz 2010 Çarşamba

KONUK YAZAR:
Guinness Rekorlar Kitabına aday;
İsa Kayacan’a şiir yazanlar
Abdülkadir GÜLER
Anadolu basınında ve çeşitli yayın organlarında sanat, kültür, şiir ve araştırma, derleme yazılarıyla yakından tanıdığımız Prof. Dr. İsa Kayacan’ın 128. kitabı yayımlandı. “Bana Yazılan Şiirler” adını taşıyan kitap, Haziran 2010 tarihinde Ankara’da Sistem Ofset Matbaası tarafından günışığına çıkarılmıştır. 288 sayfalık kitapta 130 şair ve halk ozanının 242 şiir ve deyişlerine yer verilmiştir. Derli toplu bir şiir Antolojisi veya güldestedir.
Antolojide yer alan şiirler, şair - yazar İsa Kayacan’a verilen bir değerin ve sevginin sınırsız ifadesidir. Edebiyatımızın, kültürümüzün ve yerel basınımızın sayfalarında binlerce yazılarıyla rekorlar kitabına aday bir yazın eridir İsa Kayacan..
İsa Kayacan yaklaşık yarım asırdan fazla Türk edebiyatına, Türk kültürüne ve Türk şiirine hizmet veriyor. Anadolu’da yayımlanan birçok yerel ve ulusal gazetelerde yazdığı gibi birçok da dergilerde sanat, kültür donanımlı yazılarıyla katkıda bulunuyor. Çalışkan, üretken ve memleketini seven bir gönül adamı, bir yazın eridir. Yerel basınımızın unutulmaz bir sevdalısıdır. Anadolu coğrafyasında sanat ve kültür çalışmaları doruklara ulaşmış, hizmetleri hiç bir zaman yadsınamaz...
Bundan dolayı da dostları, arkadaşları çoktur. Edebiyat dünyasında isim yapmış birçok şair ve yazarında ustası olmuş, onların elinden tutarak yetişmeleri için çalışmalarını doğrudan samimi olarak yakından destelemiş ve kanatları altına alıp kol, kanat germiştir. İsa Kayacan, bu yönüyle örnek bir insandır.
Daha önce de demiştim bir yazımda: İsa Kayacan Anadolu basınının fahri hemşerisi ve Türk kültürünün, Türk edebiyatının yüz akıdır. İsa Kayacan’ın Ankara, Kızılay Meydanına heykeli dikilmelidir, diğer insanlara ve gelecek nesillere, yarının gençlerine örnek olması bağlamında önemlidir diye vurgu yapmıştım.
Bu nedenle sanat dünyasındaki yeri de epeyce zengin ve geniştir. Türkiye’nin 81 ilinde ve 957 ilçesinde sanatçı dostları ve arkadaşları vardır. İnsanların gönlünde iz bırakanlar arasında yer almıştır. Böylesine dost edinen bir insana şiirler ve destanlar kaleme alınmış; İsa Kayacan’ın hayatı ve eserleri Üniversitelerimizde tez konusu olmuştur.
Sanat ve kültür çalışmalarından dolayı doktorluk ve profesörlük unvanlarını alnının akıyla almaya hak kazanmıştır. Dostları ve arkadaşları, sevenleri haklı olarak duygu ve düşüncelerini şiirlerle İsa Kayacan’a olan hayranlıklarını, saygılarını, sevgilerini, bağlılıklarını dize dize dile getirmişlerdir. Bu şölene birçok şairlerimiz, ozanlarımızın şiirleriyle İsa Kayacan’a merhaba diyerek, uzun soluklu destanlar yazmışlardır. (Mustafa Ceylan gibi), İsa Kayacan’ da kendisine ithaf edilen yazılan şiirleri bir kenara atmamış ve bir vefa borcu olarak bunları bir kitapta toplamayı kendisine bir görev saymıştır.
Ona saygı duyanlara, yaşamıyla ilgili şiir yazanları O da ihmal etmemiş, özveriyle ona yazılan ve eline ulaşan tüm şiirleri bir Antoloji’de toplamayı başarmıştır. Bunları bir dosyada toplayıp bir kenarda tutmayı gönlü rahat etmemiştir. Bir kitabı basmak, yayımlamak elbette kolay değildir, yürek ister, para ister, özveri ister. İşte sevgili Kayacan bunları yapıyor.
Bu da sanatımız ve kültürümüz adına önemli bir hizmettir. Bu kitabın şeref konukları, Yekta Güngör Özden, Tamilla Abashanlı, Mehmet Nacar, Prof. Dr. İbrahim Agâh Çubukçu, Mansur Ekmekçi ve Vedat Fidanboy’dur. Kitabın giriş yazıları bölümünde, şair ve yazarların değerlendirmelerine yer verilmiştir.
Değerli şairlerimizden ve Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Sayın Yekta Güngör Özden Başyazı’sında, İsa Kayacan için şunları yazıyor:
“Bireyler arasındaki ilişkiler çoğunlukla görevseldir. Aile bağlarıyla başlayıp akrabalık, komşuluk ve dostluğa uzanan sıcaklık öğrencilik, askerlik ve yolculukta ayrı ama yaşam boyu süren boyutlar kazanır. Arkadaşlıkla gündeme gelen içtenlikli yaklaşımlar genelde ‘dostluk’ olarak nitelendirilir. Sık sık yenilediğim ‘Ne altın gemi, ne gümüş gemi, dost gemisi’ sözü yüreğimizi sıcak tutan, sağlılığımızı güçlendiren bir güvenceyi çağrıştırır.
Güvenilecek kimselerin giderek azaldığı bir ortamda dostluğun, dostların değeri daha iyi anlaşılmaktadır. Sayın Kayacan, yazın-yayın yaşamımızda belirgin bir yeri olan dostlardandır. Hemen hemen ülkemizsin her yerindeki gazetelerde yazıları yayımlanmakta, toplumsal oluşumları duyarlılıkla izlemekte, araştırmaları, derlemeleri ile devingenliğini olumsuz koşullarda bile sürdürmektedir.
Güler yüzü, saygılı davranışları, ilişkilerde beğeni toplayan, ciddi, güvenilir ve anlayışlı tutumuyla aranılan bir dost olduğunu kanıtlamaktadır. Kendisini yıllardır tanıyorum. Alçakgönüllü bir yazın insanı olarak çabalarıyla kendini sevdirmiştir” dedikten sonra Sayın Özden başyazısını şu cümlelerle bitirmektedir:
“Kişiler için, yazmak sanıldığı kadar kolay değildir. Ne yazılsa eksik kalan, unutulanlar vardır. Ne yazılsa duygusallığa bağlanabilir. Yansız değerlendirmeyi benimseyen az olur. Benim Kayacan hakkındaki bu anlatımım yetişecek gençler için gözetilecek özelliklerdir. En zorunlu ve gerçek öğeler kişilerdir. Gençlere yol göstermek, ışık tutmak, örnek olmak, kendisiyle barışık olmak, mutlu olmaktır.
Sayın Kayacan’a yaşam boyu esenlikler diliyorum. Ankara Mart 2010.”
Evet böyle yazıyor Sayın Yekta Güngör Özden. Sayın Güngör’ün düşüncelerine katılmamak mümkün değildir..
Kitapta tanıdığımız ve yüz yüze geldiğimiz birçok ünlü şairin yanında yeni yetişenler de vardır. Sayın Kayacan bunları da hoşgörüyle kitabına almayı ihmal etmemiştir. Başarılı şiirlerin yanında cılız ve yavan şiirlerde yok değildir. Ancak Sayın Kayacan bunları iyi niyetle kitabına aldığını görüyoruz. . Belki bir teşvik olsun diye, bunları kanadı altına almıştır. Bu bağlamda Sayın Kayacan’a elbette saygımız vardır.
Kitapta tanıdığımız ve şiirlerini zaman zaman çeşitli sanat ve kültür dergilerinde, seçkilerde bulduğumuz bazı şairlerin adlarını buraya alıyorum:
Yekta Güngör Özden, Tamilla Abbashanlı, Prof.Dr. İbrahim Agâh Çubukçu, Vedat Fidanboy, Turan Atasever, Feyzi Halıcı, Abdullah Satoğlu, Güzide Taranoğlu, Mustafa Ceylan, Özen Gülay Atacan, Osman Baş, Sevgi Balın ( Arısan), A.Aziz Başer, Âşık Kemâli Bülbül, Ahmet Canbaba, Sabahattin Çankaya, Âşık Ali Çatak, H.Rıdvan Çongur, Ünal Şöhret Dirlik, Murat Duman, Melâhat Ecevit, İsmail Kara, Güner Ceylan, M. Önder Gözübenli, Ahmet Çetin Cengiz, Şemsettin Kubat, Birdal Can Tüfekçi Rabia Gölbaşı, Şükrü Öksüz, Ahmet Tufan Şentürk, Enver Tuncalp, Hüseyin Yurdabak, Mansur Ekmekçi, Baki Yıldırım, Cahide Ulaş, Nusret Turan, Sevil Mısırlıoğlu, Özkan Gönlüm, Sadık Dağdeviren, , Abdülkadir Güler ve Hayati Vasfi Taşyürek gibi tanınmış şairlerin İsa Kayacan için şiir yazdıklarını görüyoruz.
Tüm şairlerin adlarını veremedim, beni bağışlasınlar. Kitabın arka kapağında Adanalı şair Mansur Ekmekçi’nin “Kültür Doktoru” başlığı altında İsa Kayacan hakkındaki düşüncelerine yer verilmiştir. Sayın İsa Kayacan’ın bu yeni kitabı hayırlı olsun diyoruz. Kendisine karşı ilgi gösterenlere o da ilgisiz kalmamış, fazlasıyla yakınlık göstermiştir. Ne yazmışlarsa ünlü olsun, ünsüz olsun, tümünü bir araya getirmiş bir Antoloji bir şiir güldestesi halinde tertemiz bir kapakla yayımlanmıştır.
Bu da bir vefa borcudur. Aslında İsa Kayacan’a sanatı, eserleri, Türk Kültürü konusundaki hizmetleri ve dostluğu bağlamında ne yazılsa yine eksik sayılacaktır. Ne yazılsa yeridir diyebilirim. Kendisi için yazılan tüm şiirlerin övgü dolu duygu ve düşüncelerine lâyık bir insandır. Kendisine saygı ve sevgi gösterenlere de karşılığını bu kitapla ödemiştir.
Tüm şairlerimizi candan kutluyor ve kadim dostum Sayın İsa Kayacan’a tebriklerimi sunuyor, sağlık ve uzun ömürler diliyorum.Bugün aramızda olmayanları da rahmetle anıyorum..

Hiç yorum yok: