20 Aralık 2010 Pazartesi

Müzeyyen DÜDÜK
Burdurlu Şair Müzeyyen Düdük, annemizi de sonsuzluğa uğurladık
Prof. Dr. İSA KAYACAN
            İnsanoğlu, az yaşıyor- çok yaşıyor, zamanı- vakti gelince aramızdan ayrılıyor, vefatla bizlerden ayrılıyor, çok sevdiklerini veda ediyor.
            Müzeyyen Düdük, Burdur’lu şairlerimizden biriydi. Yazdıkları, yayınladıklarıyla hayat buluyor, sanatçı ve edebiyatçılarla birlikte olmaktan huzur ve mutluluk duyuyordu.
            Yakalandığı amansız hastalıktan kurtulabilmek için aylarca mücadele etti. Uzun süre yatağa bağlı kaldı. Eşi hacı amcamız başta olmak üzere yakınları bakımıyla ilgili gece gündüz seferber oldular.
            Burdur’a gittiğimde ziyaret eder, yeniden şiirlerinin yayınlanacağını, kendisiyle ilgili toplantılar düzenleyeceğimizi söyler, üzüntü içinde bir sevinç yaratmaya çalışırdık. O, bizimle “helâlleşir” gerçekleri bildiğini anlatmaya çalışırdı.
            Burdur, Araştırmacı, Yazar ve Şairler Derneği çatısı altında bulunmaktan mutluluk duyduğunu yakından bildiğim Müzeyyen Düdük annemizle ilgili bilgileri sıksıkla bu Derneğin Başkanı Sebahat Gümüş’ten alırdım.
            18 Aralık 2010 Cumartesi günü, erken saatte Sebahat Gümüş hocahanım telefonla beni arayarak; Müzeyyen annemizin vefat ettiğine ilişkin acı haberi verdi.
           Üzüldük, hemen eşi hacı amcamızı aradım, başsağlığı diledim. Durmuş Öcal’a haber verdim. Yeğenim Hüseyin Kayacan’ı da bilgilendirdim.
            Müzeryyen Düdük, annemiz 18 Aralık 2010’un ilk saatlerinde Burdur’da vefat etti. Aynı gün Ulu Camide kılınan öğle namazının ardından, şehir mezarlığındaki aile kabristanında  toprağa verildi. Mekânı cennet olsun, Allah rahmet eylesin.
            2005 Yılında yayınladığım “Burdur’un Saz ve Söz ustaları-I” adlı kitabımın 106’ncı sayfasında yeralan Müzeyyen Düdük biyografisini aşağıya alıyorum efendim:
            Müzeyyen Düdük: 1929 yılında İzmir’de doğdu. 12 yaşında şiir yazmaya başladı. Değişik nedenlerle, eğitimini sürdüremedi. Babası, köyde hem hocalık (imamlık) hemde muallimlik yaptı. Babasının o günlerde okuttuğu kitap ve gazetelerle, dünyasını genişletmeye çalıştı. Kendi kendini yetiştirdi. Şiirleri dergi ve gazetelerde yayınlandı.
            Tahsilini tamamlayamadığı için sık, sık üzüntü duyan, 2004 yılı itibariyle 75 yaşına basan “Şiir Pınarı”, “şiir anne” adlarıyla bilinen Müzeyyen Düdük şiirin her alanında gezdi, kendini gösterdi.
            Genellikle günlük hayattan aldığı kesitler, mısralara dökülünce anlam zenginliği içine girdi. İlk bakışta sevgiyi, hasret duygularıyla birleştirerek, ağırlıklı nasihat taşıyan görüşleriyle dikkat çekti. 
            Toplumumuzun değişik kesimlerinde olup- bitenlere karşı duyarsız kalmayıp bir objektif titizliği ve özelliğiyle tespite çalıştı. Tespitten sonra tahlil ederek, sonuçlarını mısra mısra gözlerimizin önüne serdi.
            Yaşamımızın gülmekle başlaması gerektiğini, anlam kazandığını hareket noktası yaparak şiirlerini işledi, dergi ve gazetelerde yayınladı. Müzeyyen Düdük, ilk şiir kitabı “Gönüllerden Gönüllere”nin (2004) sayfalarında, bu sayfalardaki şiirlerin mısralarında bizlerle merhabalaştı.

1 yorum:

Unknown dedi ki...

Rahmet diliyorum mekanı Cennet olsun inşallah selam size